Hakaret Suçunun İnternet Üzerinden İşlenmesi
- Avukat Fatih AKBAŞ
- 21 Ara 2022
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 31 Ara 2022
Türkiye'de hakaret suçu huzurda ve gıyapta olarak iki şekilde işlenebilmektedir. Huzurda işlenen hakaret suçu, tahkir teşkil eden fiillerin hiçbir aracı olmaksızın doğrudan doğruya mağdura yöneltilmesi ile oluşur. Ancak, bu suçun huzurda işlenmesi sadece bu durumla sınırlı değildir; Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi 2. fıkrasında, "fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle yapılması halinde" huzurda işlenmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle, internet yoluyla yapılan hakaret suçu da huzurda işlenmiş sayılacaktır, çünkü internet bir iletişim aracıdır ve ses, yazı ve görüntüleri de içerebilen çok yönlü bir iletişim aracıdır.
Gıyapta işlenen hakaret suçu ise, mağdurun huzurundan uzakta, üçüncü kişilere yönelik olarak yapılır. Örneğin, bir kişinin bir başka kişi hakkında yanlış ve iftira niteliğinde bilgi veren bir yazı yazması veya bu yazıyı paylaşması gıyapta işlenmiş hakaret suçu olarak kabul edilebilir.
Bu metin ayrıca, 20. ve 21. yüzyılın baş döndürücü teknolojik gelişmelerinin insan oğluna sunduğu imkanlardan birinin internet olduğunu belirtir. Bu nedenle, internet üzerinden yapılan hakaret davranışlarının işlenişi ve cezalandırılması günümüzde önemli bir konudur
İnternet günümüzde vazgeçilmez bir unsur haline gelmiş ve hemen hemen her konuda haber bulunabilecek bir iletişim aracı olmuştur. İnternet, yurt içi ve yurt dışındaki bilgiye anında ulaşılabilen bir iletişim aracı olarak hizmet etmektedir. Ancak, internet aynı zamanda olumsuz yanları da taşımaktadır ve özellikle şerefe ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların internet yoluyla işlenmesi, bu suçların takip edilmesi açısından zorluklar oluşturabilir. İnternet üzerinden işlenen hakaret suçlarının genel özelliklerini ve bu suçların çıkabilecek olası sorunları ve çözüm yollarını incelemeye çalışacağız.
Ceza Kanunu, internet üzerinden işlenen hakaret suçunu açıkça düzenlememektedir. Ancak, 125. maddenin 2. fıkrasında, "fiilin mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde" huzurda işlenmiş sayılacağı belirtilmektedir. Bu düzenleme yorum yoluyla, interneti de kapsamına alınabileceği söylenebilir. Ayrıca, İtalyan Ceza Kanunu'nun 594. maddesinin 2. fıkrasında da "telgraf, telefon, yazı veya resim vasıtasıyla doğrudan doğruya mağdur kişiye yönelik suç işlenmesi" durumunda aynı cezayı uygulanacağı belirtilmiştir. Türk Ceza Kanunu'nun 2005 yılında yürürlüğe girdiği günümüzde, internet iletişim hizmetlerinin açık bir şekilde düzenlenmesi yerinde olurdu. Bu nedenle, internet süreli yayınlar gibi değerlendirilmeli ve süreli yayınlara uygulanan kuralar burada da uygulanmalıdır.
İnternet üzerinden işlenen hakaret suçları, mevcut Ceza Kanunu'nda açıkça düzenlenmemiş olsa da, 125. maddenin 2. fıkrasının yorumu yoluyla interneti de kapsayabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, hakaret suçunun genel esasları bu tür suçlar için de geçerlidir. Ancak, internet üzerinden yapılan yayınların süreli yayınlarla aynı kapsamda değerlendirilmesi gerektiği düşüncesine göre, süreli yayınlardaki cezai sorumluluk kuralları bu tür suçlar için de uygulanabilir. Bu kapsamda, süreli yayınlardaki eser sahibi sorumlu olurken, eser sahibinin belli olmaması veya ceza ehliyetine sahip bulunmaması durumlarında sorumlu müdür, yayın yönetmeni, genel yayın yönetmeni, editör ve basın danışmanı gibi yetkililere sorumluluk yüklenebilir. Bunun yanı sıra, eser sahibinin yurt dışında bulunması veya diğer bir suçtan dolayı mahkumiyeti nedeniyle Türkiye'de yargılanamaması durumunda da bu tür suçların sorumluluğu yayımlatan kişiye ait olabilir.
İnternet üzerinden işlenen hakaret suçlarının düzenlenmesi, Türkiye'de hala bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla birlikte, bu tür suçların işlenme şeklinin değiştiği gözlemlenmektedir. Önceden, hakaret suçunun işlenmesi için doğrudan bir iletişim aracının kullanılması gerekiyordu, ancak internet sayesinde, doğrudan bir iletişim aracına ihtiyaç duyulmadan da bu tür suçlar işlenebilmektedir.
Bu nedenle, Türkiye'de hakaret suçlarının internet üzerinden işlenmesine ilişkin bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Özellikle, bu tür suçların işlenme şeklinin değiştiği günümüz koşullarında, mevcut kanunların bu tür suçların işlenmesine ilişkin olarak yeterli olmadığı söylenebilir. Bu tür suçların işlenmesine ilişkin olarak, özel bir kanun veya mevcut kanunların güncellenmesiyle düzenleme yapılmalıdır.
Ancak, internet üzerinden işlenen suçların zaman aşımı süresi belirlenirken, zorluklarla karşılaşılmaktadır. Özellikle, internet üzerinden işlenen suçların zaman aşımı süresinin belirlenmesinde, suçun işlendiği tarih belirlenemeyebilmektedir. Bu nedenle, internet üzerinden işlenen suçların zaman aşımı süresi, internet üzerinden yapılan yayının çıktığı tarihten itibaren sayılmaktadır. Ancak, bu durumda da bazı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin, internet üzerinden yapılan bir yayının çıktığı tarih belirlenemeyebilmektedir. Bu nedenle, internet üzerinden işlenen suçların zaman aşımı süresinin belirlenmesinde, yargıçların yapacağı yorumlar önem kazanmaktadır.
İnternet üzerinden işlenen hakaret suçları, özellikle failinin belirlenmesinde ve suçun işlendiği zamanın tespitinde önemli sorunlar oluşturmaktadır. Bu sorunlar, suçun failinin belirlenmesinde güçlüklerin ortaya çıkması ve suça ilişkin cezai takibatın yapılmasını zorlaştırmaktadır. Öte yandan, uluslararası boyutu da dikkate alındığında, suçun failinin ve işlendiği zamanın belirlenmesi konusunda daha da büyük sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu durum, yetkili mahkemenin belirlenmesinde de sorunlar oluşturmaktadır. İnternet üzerinden işlenen hakaret suçlarının çözümü için, bu sorunların çözümü için özel düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Bu cümlede ifade edildiği gibi, hakaret suçunun işlenmesi anında, yani mağdurun tahkir edici eylemi algıladığı veya öğrendiği anda gerçekleşir. Bu nedenle, hakaret suçunun işlenme zamanı, mağdurun eylemi algıladığı veya öğrendiği yer ve zamandır. Bu, hakaret suçunun zamanaşımının belirlenmesinde de geçerli olacaktır. Bu durum, hakaret suçunun yerleşim yerinde veya mağdurun oturduğu yerde işlenmiş sayılmasını gerektirir. Yer yönünden yetkili mahkeme, mağdurun eylemi algıladığı veya öğrendiği yerdir. Ancak, hakaret suçunun yayım merkezinin yurt dışında olması durumunda, özel yetki kuralına başvurulacaktır. Eğer suçun mağdur tarafından algılanmadığı veya öğrenilmediği bir süreçte işlendiği anlaşılırsa, suç teşebbüs aşamasında kalır ve işlenmemiş sayılır.

Comments